28 Ocak 2009

imdat..fincanımda köpek balığı vaar


Sharky by Pablo Matteoda

siz de "aa..süpermiş" diyorsanız buyrun efendim :) tık tık
ayrıca köpekbalıklı şu haberimiz de vardı..

27 Ocak 2009

oren lavie- her morning elegance


Oren Lavie - Her Morning Elegance
stopmotionla yapılan işlere bayılıyorum. aynen bu klip gibi. şarkı da pek nefis klip de.

kaynak; bigu
yazan, bestleyen, yöneten sanatçının web sitesi ; oren lavie

26 Ocak 2009

ayça şen- astronot


yıllardır hiperaktif radyo programlarına,muzır çocuk edasıyla yaptığı telefon şakalarına,Radikaldeki yazılarına, memo ile maceralarına zaten hastaydım. kitap, yazı program derken albüm de çıkardı.
her sabah virgin radyoda dinlemekle kalmayalım albüm de alalım efendim.
*bu arada, yaş durumundan da yakın oldugumuzdan zamanında aynı sokaklarda sürtmüşüz gibi gelir hep bana. yalnız başına erkek çocuk büyütme durumu da cabası.
konu ile ilgili bir adet video
bir adet yazı

cersai 2009 posteri- mario botta


Seramik sekörünün en önemli fuarı olan Cersai fuarı bu yıl da 29 Eylül - 3 Ekim 2009 tarihleri arasında Bolonya'da gerçekleşecek. Fuarın bu yılki posteri benim de pek bir sevdiğim ünlü mimar Mario Botta'dan.
2000 yılında Ettore Sottsass, 2001'de Alessandro Mendini, 2002'de Massimo Iosa Ghini, 2003'te Denis Santachiara, 2004'te Hani Rashid, 2005'te David Palterer, 2006'da Antonio Citterio, 2007'de Toyo Ito ve 2008'de Thom Mayne tarafından tasarlanan Cersaie posteri 2009'da da Mario Botta tarafından tasarlanmış.
"Mimarlık, insanların yaşamını kolaylaştıran yer çekimi, form ve malzeme demektir. Seramik ise, kaynağını doğa anadan alır. Bu tasarımımla, nereden geldiğimizi, neden yapıldığımızı ve nerede yaşadığımızı tekrar akıllara getirmeye çalıştım. Elbette, nereye gittiğimiz de önemli. Çünkü gelecek çoktan yanıbaşımızda," sözleriyle tasarımını açıklayan Botta, poster konsepti için çıkış noktasını ise, seramik kullanarak tasarladığı "Il Guscio/Shell" adlı çalışmasından almış.
kaynak; Arkitera

25 Ocak 2009

yağmur...


yağmur 3.gündür aralıksız yağıyor. iki gündür evde oyalanıyoruz ege ile. geçen sene alıp da nedense bir türlü okuyamadığım "Mutluluğun Mimarisi, Alain de Botton"okuyorum, büyük keyifle. kaçırdığım birkaç cnbce dizisinin tekrarı,Taraf gazetesinin her pazar takip ettiğim pazar ekinden haberler, Zeki Demirkubuz'dan Kader,sonunda uyuyakaldığım Karamel...evim denize karşı olduğundan, camlar bu geceki yağış ve fırtınaya dayanamıyacak gibi sarsılıyor.ben de tedirginliğimden gece birkaç film daha izleyip uyanık kalmaya çalışayım diyorum.
2009'un çok kötü bir yıl olacağını öngörmüştüm, izlediğim haberler ne yazık ki beni doğrular nitelikte. savaş, açlık, işsizlik..gencecik çocuklar ya kar altında, polis kurşununda ya arkadaşları ile sinema kuyrugunda ya trafikte can veriyor. içim sıkılıyor kapatıyorum televizyonu.
tüm bunlar olurken ege çok başarılı bir yarıyıl karnesi ile beni mutlu ediyor. pikap ve plaklarım yalnızlığıma eşlik ediyor.dünya dönüyor......

22 Ocak 2009

bir köpek alalım :)





siz de ege ile benim gibi kedi köpek sevgisi ile delirip evinize kedi- köpek alma ihtimali sıfıra yakın olanlardan mısınız ? o zaman bu gazetelikler tam bize göre :) konuyla alakasız ama "pazara gidelim bir tavuk alalım, pazara gidip bir tavuk alıp naapalım..happur huppur yiiyelim" diyip, her seferinde başka bir hayvanı telef eden bir çocuk şarkısı vardı. hatırlar mısnız? TRT çocuk korosu her hafta sonu ekranda kafa sallaya sallaya, hoppidi hoppidi bu şarkıyı söylerdi.kim yazmış, neden yazmış çok merak etmişimdir. bir araştırayım, şarkıyı bulursam buraya link vereceğim :)
izleyiniz ; cnbce cat&dog :)
bakınız ;Paolo Design (kaynak; elit alice )

21 Ocak 2009

shell tatil evi












Japon mimarlar ( ARTechnic ) Karuizawa, Japonya 'da yaptıkları tatil evine Shell adını vermişler. Projeyi adlandıran bu büyük kabuk, dogaya çok az müdehale ediyor, doğanın kendisinden faydalanarak en temel ihtiyacımız olan korunaklı barınma ortamını, oldukça konforlu bir biçimde gerçekleştiriyor. Ormanlık alanda şekillenen bu büyük kabuk, hem doğanın içinde, bir mağara bir kaya bir yıkıntı gibi yerini alıyor hem de onlardan farklı olmayı başarıyor. zemin,odalar ve döşemeler bir kabuk altında şekilleniyor ve sanki bir bilimkurgu filmine dekor oluşturuyor.Harika!!!

Project title: SHELL
Architects: Kotaro Ide / ARTechnic architects
Assistants : Moriyuki Fujihara・Ruri Mitsuyasu・Takashi Mototani (former member) Kenyu Fujii
Collaborator: ManamiIde (designer of customized metal work)
Structural engineer: Naomi Kitayama / NAO
Mechanical engineer: Hiroshi Nakayama / TNA
Electrical engineer: Jyunetsu Satou / EPS
Constructor: Kenji Kusunoki / GIKAKU
Client: Mr.Kunimoto
Location: Karuizawa, Kitasaku, Nagano
Principal use: Private villa
Structure: Reinforced concrete
Foundation: Spread foundation

link
fotograf, proje hakkında daha fazlası için, dezeen

Tulipan - İskeletler :)

“Be careful”



eski mi yeni mi bilmiyorum ama güzel bir prezervatif reklamı olmuş.
iskeletlerin aşkı :) amman dikkat!!
(Guillermo Vega - Creative Director -Y&R Argentina )

mimarlar krizde işin batmasını nasıl engeller

Arkitera'da Gül KESKİN'in çevirisi ile yayınlanmış yazıyı aktarmak istedim.
Su yüzünde durmak için, mimarlar işlerinin her yönünü dikkatle gözden geçirmek zorunda. Belirsiz zamanlarda "Nakit kraldır" sözü klişeleşmiş olsa da çoğu firma, sağlam sipariş defterleriyle birlikte iflas etti. Building Design'ın köşe yazarlarından Paul Morrell, geliştirici Roger Zogolovitch'in de katkılarıyla, uygulamanın finansal sağlığını kontrol edebilmek için yapılması gereken 20 hayati adımı sıraladı.
1. Zaman Sürecinde Geliri DeğerlendirinProjelerinizi, "bilinen" (devam edeceğinden oldukça emin olduğunuz), "olması muhtemel" (devam etmesi, etmemesinden daha olası) ve "spekülatif" (belirsizlik derecesi oldukça yüksek) projeler olmak üzere 3'e ayırın. Ardından, her projenin gelirini, en azından ay bazında ücretinin tam olarak ne zaman alınabileceğini gösteren (faturalanmışlardan ziyade) bir çizelgede toplayın. Dikkatli olun: Nakitin ne zaman bankaya yatacağıyla ilgili fazla iyimser davranmak oldukça kolaydır.
2. Aynı Çizelgede Maliyeti de DeğerlendirinAynı zaman çizelgesi boyunca olabildiğince detaylı bir şekilde işin maliyetinin sınırlarını da çizin.
3. Nakit Akışınızı Önceden PlanlayınDönem boyunca, gelirden düşülen ürün masrafı pozitif ya da negatif nakit akışınızı gösterir. Eğer negatifse, açık bir şekilde faturalarınız ödemeniz için bir plana ihtiyacınız vardır, stoklarınız ve borçlarınız hariç.
4. Alternatif Senaryolar ÇizinKaynaklara, kestirebileceğiniz gerçekçi minimum ile maksimum arasında sıralanan farklı iş hacimlerini tamamlayabilmek için ihtiyacınız olacağını -maliyeti ve nakit akışınızı nasıl etkileyeceğini- göz önünde tutun. Bu, hangi projelerin ilerleyeceği ve hangilerinin bir kenara bırakılacağı kesin olmadığı için, hareketli bir hedefi vurmaya benziyor. Kesin yargı için en iyi ve en kötü senaryoların nasıl başarıya ulaşabileceği hakkında karar vermek gerekiyor. Bir veya iki önemli müşteriye açık olan uygulamada kısmi bir hassasiyet söz konusudur.
5. Vergi Uzmanları Tarafından Köşeye SıkıştırılmayınOrtaklıklar genellikle bir yıllık ödenmemiş vergileri öder. Gelecek nakit akışı için bu ödemenin yapılabileceğini ummak cazip gelebilir, ama pazar geri çevirdiğinde bu pek de mümkün olmayacaktır ve o zaman vergilerin ödenmesi ve nakit akışını düzeltmek için ayrılmış fonlar hayati önem taşıyacaktır.
6. Sermaye İhtiyaçlarınız için Çözüm Üretinİhtiyaç duyulan sermaye miktarı, işin boyutuna bağlıdır. Sürekli olarak borçalanırsanız, ardından kaçar ve geri dönerseniz, yetersiz sermayelisinizdir. Daha çok sermaye, işin yönetici ve kimi zaman da personel bölümündeki, dış hissedarların -ortak "özkaynak", fiilen iş sahipliği- yatırımları veya mortgage, açık kredi ya da başka ödünçler ("borç") ile sağlanabilir. Açıkça söylemek gerekirse, başınız sıkıştığınızda ne kadar az borcunuz olursa, o kadar çok dayanma gücünüz olur.
7. Banka Müdürünüz ile KonuşunBanka herhangi bir zamanda, kredinin geri ödenmesini isteyebilir ki eğer paralarını geri almak için en iyi ya da son şansları olduğuna inanıyorlarsa bunun olması muhtemeldir. Bu risk saklanarak düzeltilemez, bu yüzden nakit akışınızı kapsayan ve verilen hizmet ya da borçları nasıl ödeyebilir konumda kalacağınızı gösteren bir iş planınızın olması gerek. Son zamanlarda bankalar da yollarını kaybedebiliyor olmalarına rağmen, yaşamak için kredi vermek zorundalar.8. Ücret Anlaşmalarını NetleştirinEğer net bir anlaşma yoksa, borcu kanıtlamak zor olacaktır ve bazı müşteriler bu şüpheyi, ödemenin ertelenmesi için kullanabilir. Benzer şekilde, ücretini ödeyeceklerine dair açık bir taahhüt olmadığı sürece, ek işler yapmayın.
9. Yapılan İşin Fiyatını Süreç İçinde Kontrol EdinÜcret tarafından karşılanacağı varsayımı üzerinde, rezervasyon maliyetleri projeyi idare edebilir, ancak iş tamamlandıktan sonra toplam maliyete bakın ve kâr payından olması gerekenden fazlasını götürmediğinden emin olun. Ne kadar erken davranılırsa kayıplar o kadar az olacaktır.
10. Krediyi Kontrol EdinMaliyetleri toplamadan önce, müşterinin para konusunda yeterli olduğundan ve hesapların zamanında ödendiğinden emin olun. Ücretleri sistemli bir şekilde (ideali aylık) düzenleyin, bu olası bir ödenmeme durumu için erken uyarı olacaktır. İşin tamamlanacağı konusunda iyimser olabilirsiniz ama borçların faturalanması ödeneceği anlamına gelmez. Eğer müşteriniz iflas etmek üzereyse, borcun ödenemediğini düşünün ve nerede kaldığınıza bakın.
11. Borcun Peşine DüşünÜcret anlaşmanız ne diyor olsa da, çoğu uygulama karşılığını, hesaplarda iki (iyi) ila üç (kötüye giden) ay arasında bulabilir. Bu, müşterilerin kötü teminatlarından çok, hesaplarının yapılacak işler arasında sıkışıp kalması veya daha önemsiz sorulara takılmasının bir sonucudur. Bu yüzden borçların takibi konusunda bireysel sorumluluk yaratın.
12. Maliyetleri Kontrol Edin ve AzaltınAzalan maliyet eğriniz, hangi giderlerin sabit (iş gelmiyor olsa bile faturalar yağmaya devam edecektir) ve hangilerinin değişken (önemli ölçüde personel maliyetleri) olduğunu gösterir. Tasarruflar, personel azaltımı anlamına gelebilir, ama unutmayın ki işten çıkarma ve yeni personel temini pahalıdır. Başka bir uygulamayla paylaşılan kaynaklar, size daha fazla hareket alanı sağlayacaktır.
13. Zor Ama Kurtarıcı Seçimler Yapınİşten çıkarmayla yüz yüze gelmeniz halinde, personelinizle ortak çalışma konusunda konuşarak orta bir yol bulmaya çalışın. Kendilerini özelleştirmek isteyip istemediklerine bakın ve onlara ait ama kısmen yalnızca sizin için çalışan mini uygulamalar kurun.
14. ...ve Eğer Zorunluysanız, Sert OlunHer personel kendini kilit olarak gördüğünde, ödemeleri azaltarak tasarruf etmeyi göz önünde tutun, ancak bu, ödemelerin yalnızca kârı korumak için kesilmediğini gösterecek yüksek derece şeffaflığı gerektirir.
15. Personelle İletişim KurunGelecekle ilgili kesin şeyler söylemek nadiren mümkün olsa da, doğru ve iyi bir iş için insanlara en iyi görüntüyü sunun ve yalnızca acıdan ziyade sorunları paylaşın.
16. Müşterilerinizi HatırlayınMüşteriler de firmanız gibi aynı ekonomik baskılarla mücadele ediyor olacaktır, bu yüzden teslim edilen hizmeti nasıl değerlendirebilecekleriyle ilgili fikir verin. Binayı minimum maliyet ve maksimum değer noktasına nasıl getiririz? Akıllı bir mimar, standart bazı teknik özellikleri sorarak, yeni ve daha ekonomik inşaat sistemleri bulmak konusunda ne yapabilir?
Müşterilere, pazarın ne istediği ve hemen yan saflarında kimin yer aldığıyla ilgili danışmanlık hizmeti veren acenteler, kendi öngörülerini mimarın yazılı belgesine aktarmayı, durgunluk günleri içinde unutabilir. Bir mimar olarak, yeteri kadar "sağduyulu"ysanız, söyleyecek bir şeyleriniz olmalı.
17. Pazarlamayı BesleyinEn zor zamanlarda bile, dışarıda inşaat için milyar Sterlinler var olmaya devam edecektir, bu yüzden araştırmaya devam edin. Gerçi herkes, enerji, altyapı, okullar ve yeni süper yarı hükümetdışı örgütlerini (örneğin Konut ve Toplum Kurumu) kapsayan aynı sektörü hedefleyecektir. Bu kadar kalabalık bir ortamda, anlatacak bir hikayeye ve yeteneğe ihtiyacınız olacaktır.
18. Ciro Edilemezleri BelirleyinSon 10 yılınızı markanızı ve öne çıkan farklılıklarınızı kurmak için harcamış olacaksınız. Uzun vadeli stratejinizi, kısa zamanlı taktik avantajına tercih ederek, bu emeğinizi 6 ayda harcamayın. Eğer tam ödeme konusunda ısrarlı değilseniz, bunu karşılamak için ne kadar çalışabileceğinizin bir sınırı yok, ancak yalnız başına fiyat rekabeti hizmet işletmesini bozacaktır. Her işletme farklılıkları araştırır ve mimari bir uyguluma için bakılacak tek bir yer var: Tasarım, model.
19. Tutkunuzu KoruyunŞu anda kısa bir oyunun içindesiniz, ancak vizyonuzu terk etmeyin. Bankalar, sizi kurtarmak için borç verme konusunda çok da hevesli değiller: Gerçek bazı emeller görmeyi istiyorlar. Eğer tüm bunlar mümkünse, eğitime, araştırma ve geliştirmeye ve orta ve uzun vadeli planlara yatırım yapmaya devam edin. Pazarlar moda gibidir: Benzer şekilde geri gelirler ama asla tıpatıp aynı değildirler. Kalite ve fiyat rekabetinde yüz yüze gelebileceğiniz tüm bu farklılıklara karşı hazırlıklı olmanız gerekir.
20. Her Zaman Aydınlık Tarafa BakınBir kez, kurtarıcı parçaya sahip olduğunuzda, problemleri çözmek için yeni düşünceler ve yöntemler üretmek için fırsat doğar. Yeniden keşfetmeniz için bu mücadele gereklidir. Bu artık, yeni cevaplar ve bir kereliğine dinleyen bir seyirciyle birlikte kendinizi üstün gördüğünüz bir noktadır.
Diğer Aktörler Krizle Nasıl Başa ÇıkıyorKonut ÜreticileriÇoğu konut üreticisi krizden ciddi anlamda etkilendi, ama bazılarının durumu diğerlerinden çok daha kötü. Krizden ilk etkilenenlerden biri, Temmuz ayında iflas eden kuzeyli konut üreticisi City Lofts oldu.
Liverpool, Kings Waterfront'da yüzlerce daire üreten David McLean Holdings ise geçen ay 100 milyon Sterlin borçla devrilerek, çatırdayan kredilerden kaynaklanan şimdiye kadar ki en büyük inşaat kaybını yaşadı.
Urban Splash ise Eylül ayında, düşük satışlar nedeniyle işlerde kesinti yoluna gittiğini açıkladı, bu hafta daha çok iş kaybı yaşadıklarını açıklayacakları tahmin ediliyor, Barratt'ın bu yıl, kârı %68'e geriledi.
Lüks emlak geliştiricisi Candy & Candy de zor zamanlar geçiriyor, ilk olarak Londra'daki en iyi projelerinden Noho Square'i bıraktı, ardından karma kullanımlı Beverly Hills proje kredisi için borçlandı.
Amerika'nın en büyük konut üreticisi, Taylor Woodrow da bir önceki seviyeye göre inşaat oranlarının yaklaşık %40 gerilediğini açıkladı.
GeliştiricilerTicari emlak sözleşmelerinde bunlar vardı ama durduruldular ve geliştiriciler, portfolyalarının değeri ciddi oranda azaldığı için, kendilerini kötü günlerin beklediğini gördüler. Foster tarafından tasarlanan Londra'daki Bishop Square projesinin geliştiricisi Hammerson, Ağustos ayında, gayrimenkul portfolyosunda 407 milyon Sterlin'lik bir düşüş yaşadığını açıkladı. Düşen ofis kiraları, Land Securities'i de, uzun zamandır devam eden projelerini üç farklı gruba ayırmaya zorladı. Portfolyolarında da 1,7 milyar Sterlin'lik bir değer kaybına neden oldu.
Gayrimenkul devlerinden British Land bile krizden nasibini aldı, Richard Rogers'ın tasarladığı Cheesegrater'ı en azından 2009 yılına ertelemeye karar verdi, Fruit & Wool Exchange gelişimi anlaşmasından geri çekildi. Stuart Lipton'un Chelsfield ise Olimpiyat Köyü'nün yanındaki 40 hektarlık alan için Lend Lease'in yeterli finansmanı sağlayamamasının ardından verdiği teklifle mücadele devam ediyor gibi gözüküyor.
MüteahhitlerOrta Doğu'daki altyapı çalışmaları ve projeleriyle, durgunluğun etkisini azaltmaya çalışıyor. Carillion, Londra 2012'ye yönelik medya merkezinin arkasındaki isim, Eylül ayında son 6 ay içinde vergi öncesi kârlarda %42 artış olduğunu ve 600 milyon Sterlin'lik projelerin Abu Dhabi ve Dubai'de gerçekleştiğini açıkladı.
Balfour Beatty, ortak değer artışını devam ettirebilmek için M25 gibi projeler üreten altyapı koluna sırtını dayadı. Laing O'Rourke gibi inşaat şirketleri, konut pazarına minimum arz göstererek, yükseltikleri kârları ile övünüyor. Temmuz ayında, geçen yıla göre %76 kâr artışı olduğunu açıkladı, gelecek 4 yılda, 2 katına çıkacağının bir göstergesi.
En kötü darbeyi yaşayan şirketlerden biri ise hala 150 milyon Sterlin'lik projelerinin iptal olması nedeniyle geçen ay çalışanlarının %15'inin işine son vermek zorunda kalan ve ortakları dibe vuran Rok.
Kaynak: Building Design Çeviren: Gül Keskin Link : Arkitera.com

13 Ocak 2009

Kaman Tung- Family


Genç tasarımcı Kaman Tung'un tasarladığı kafe mobilyaları, kişisel eşyalarınızı nereye koyacağınızı düşünmeden, konforlu ve rahat oturmanızı sağlıyor. Sandalyeler laptop, çanta ve ceketinizi, masa da sigara, peçete gibi eşyalarınızı bırakabileceğiniz şekilde tasarlanmış. Bana güvenlikli ve hijyenik geldi :)
devamı ve fazlası için dezeen

son moda halılar geldiiii....




Eskinin böyle dallı, güllü, bordolu kahveli halılardan başka tek şansınız dümdüz duvardan duvara halı kaplatmaktı. Ne mutlu ki son 5-6 senedir en geleneksel mağazalarda bile daha minimalist modern halılar, kilimler bulabiliyoruz. Türkiye'de bu konuda favorim step markasıdır. Benim bu aralar olan puantiye ve dairesel desenlere olan takıntımdan mıdır yoksa bu aşağıdakiler pek mi güzel ?

bunları yapan; pachamama

kaynak; hometone




09 Ocak 2009

vatan haini


Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
"Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
ben yurthainiyim,
ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması
topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. (28.7.962)

05 Ocak 2009

Vakit Gazetesi'ne Tepkidir !


Aşağıdaki yazı, Ankara’da doğalgaz sızıntısı sonucu yaşamını yitiren yedi genç için yapılan habere olan ortak bir tepkidir. Katılıyorsanız yazıyı kopyalayıp blogunuzda yayınlayabilirsiniz.


Yılbaşında ölen 7 çocuk üzerinden yaptığınız haberleri kınıyoruz. Yaşları 19 ile 23 arasında değişen, hayatlarının baharında 7 çocuğun doğal gazdan zehirlenerek ölmelerini, alkole, uyuşturucuya, ahlaksızlığa, Filistin’e bağlamanız akıl alır bir şey değil ve hiçbir şekilde dine ya da insanlığa sığmıyor.
Kimse Filistin’de çocuklar ölüyor diye sevinmiyor. Hiç kimse Kuran kursu yıkılıp da altında can veren çocuklara sevinmiyor. Kimse depremde ölen binlerce cana sevinmiyor. Ama siz, resmen “ölümü hak ettiler, kendi suçları” demeye getiriyorsunuz ve işin esas sorumlularının aranmasına engel oluyor, olaydaki ihmalin göz ardı edilmesine sebep oluyorsunuz.
Yılbaşı kutlaması ya da değil, alkollü ya da değil, hatta inançsız ya da değil, hiç kimse böyle bir ölümü hak etmez. Dindar geçinen bir gazetenin, inandığı din uğruna bunu söyleyebilmesini beklerdik. Oysa siz kan üzerinden propoganda yapıyorsunuz, siz resmen ölümü, tecavüzü meşru kılma çabası içerisinde suça davetiye çıkarıyorsunuz. Cahil, saf insanlara “birisi alkol alıyorsa, ölebilir” mesajı veriyorsunuz. Ne yaptığınızın farkında mısınız?
Sitelerin kapatıldığı, içkinin yasaklandığı, porno zina tartışmalarının yaşandığı şu günlerde siz ahlak bekçiliği yapıp, ona buna laf atarken, bünyenizde bir yazar başkasıyla evliyken, yaşı reşit olmamış bir kızla sevişiyor ve siz iki yüzlüce bunu savunabiliyorsunuz. Başkalarından beklediğiniz ahlak sizde nerede? Hangi ahlaktan bahsediyorsunuz siz gerçekten? Alkolün, yılbaşı kutlamalarının ahlakımızı bozacağını söyleyen sizler, şu yaptığınız haberlerle ahlaksızlığın dikalasını yaptığınızın farkında değil misiniz gerçekten? Siz suçlunun kimliğine bakmadan suçlamayı, mazlumun kimliğine bakmadan onun yanında olmayı öğrendiğiniz zaman gerçekten “iyi” olacaksınız oysa, bu tavrınızla ise sadece kötüsünüz, kötü kalplisiniz, sizin için bir şey ifade edecekse ‘cehennem’liksiniz.
Toplum huzurunu bozmak suçundan size dava açılması en büyük dileğimiz. Zira siz toplumu bölüyorsunuz, uçurumlar yaratıyorsunuz, şiddeti körüklüyorsunuz, insanları tahrik ediyorsunuz.
Perişan olmuş 7 ailenin acısına, hayattaki en büyük acıyı yaşayan o ailelere, umarsızca nanik çekiyor, onlarla dalga geçiyorsunuz. “Filistin’de ölenleri düşünün, bunları değil” diyorsunuz. Oysa o ayrı bir şey, bu ayrı. İnsan eğer içinde insan sevgisi taşıyorsa, her iki olay karşısında da acı duymayı, saygı duymayı bilir. Biri diğerini engellemez. Ama maalesef, sizin insanlığınız ölmüş ve başkalarınınkini de öldürmek için elinizden geleni ardınıza koymuyorsunuz.
O çocuklar alkol mü aldı, esrar mı içti, seks mi yaptı bilinmez. Önemli de değil. ölüm sebepleri bunlar değil çünkü. Doğal gaz sızıntısı sizi de uykunuzda yakalayabilir çünkü. Ayrıca, bu insanlar fahişe de olabilirlerdi, alkolik de, uyuşturucu bağımlısı da, hatta sizin için en kabul edilemez şey de olabilirlerdi: bir kafir! Ne olursa olsun, ölüm ‘yaşasın, hak ettiler’ denecek bir şey değildir. Bunu demek katillere icazet vermektir. Size göre alkol alan birinin, açık giyinen birinin, kızlı erkekli aynı evde bulunan birinin, bir katilden, bir tecavüzcüden daha ahlaksız olması ne kadar acı.
Özür dileyeceğinizi umuyoruz.Çünkü o ailelere bir özür borçlusunuz, bu ülkeye bir özür borçlusunuz. Depremde kaybedilen binlerce canın ardından yapılan “7.4 yetmedi mi” zihniyetini, bu nefreti siz doğuruyorsunuz çünkü. Sizin kararmış kalbiniz, yozlaşmış ahlak anlayışınız doğuruyor.
Susmanızı diliyoruz artık. Çünkü hezeyanlarınıza inanan, bir takım saf insanlar var. Din maskesi altına sakladığınız, aslında dinle en ufak bir alakası olmayan zihniyetinizi göremeyen bir dolu insan… Susun artık. Susun gerçekten.
Allah değil ama şeytan sizinle gurur duyuyor olmalı.
Ölenlerin her ne olursa olsun, insan olduğunu hatırlamanız ve bu tip bir acıyı bir gün sizlerin de yaşamamanız dileğiyle… Dikkat edin, “yaşamamanız” diyoruz biz hala, çünkü biz iyiyiz, biz insanız, biz kimse ölsün, evlat acısı yaşasın istemiyoruz. Zihniyetleri her ne olursa olsun istemiyoruz. Çünkü biz sizin gibi şeytan değiliz, olamıyoruz maalesef.
Bir grup iyi ‘insan’