29 Mart 2009

biz azınlıklar....

çok zaman sonra sırf solda birlik olsun diye ve mustafa akaydın'a güvendiğim için gidip oy verdim. artık her seçim akşamı heyecanla ekran başına oturmaktan ve ertesi sabah hezimetle ve umutsuzluğa umutsuzluk katarak uyanmaktan bıkmış olsam da.. bu seçimlere yönelik sadece iki temennim var; politikalarını bıraktım, üzerimize borçları yükleye yükleye yaptığı abuk sabuk işler ve şehrin içine etmesi nedeniyle akp'nin Antalya'yı kaybetmesi ve Ankara'nın kimle olursa olsun İ... Melih'in kıçına tekmeyi koyması.
napalım, umut fakirin ekmeğidir...bekleyelim...
(istanbulda hayal kuracak kadar bile umudum yok :()

24 Mart 2009

Faili Meçhul Kıyak!



Blog dünyası ile tanıştığım günlerde izlemeye aldığım ilk bloglar arasında idi Fikir Atölyesi. Tunç Kılınç Fikir Atölyesinde Şubat sonunda harika bir "sebepsiz iyilik" hareketi başlattı. Faili Meçhul Kıyak !! İlk andan itibaren yayınlamak istediğim ama vakitsizlikten bir türlü yayınlayamadığım FMK hareketi aldı başını yürüdü. Fazla konuşmadan hareketin başlangıcı ve son durumunu hemen Tunç Kılınç'ın ağzından okuyalım. Okumakla kalmayıp, harekete geçelim, büyüyelim.

14 Mart 2009

Ödüllü 4U Koltuk



orientile 'dan sonra bir Red Dot ödül haberi daha.
Nurus,Ece Selamoğlu Yalım ve Oğuz Yalım'ın tasarladığı 4U koltukla, Red Dot Design Award 2009'dan ödülle döndü. 4U farklı kombinasyonlarla yanyana getirildiğinde, yanyana, sırt sırta ve yüz yüze oturma olanağı veriyor.
Aldığı uluslararası tasarım ödüllerini bu ödülle 14'e çıkartan Nurus; son yıllarda Türkiye'nin endüstriyel tasarım konusunda en önde giden markası sanırım. Daha çok bana sıkıcı ve tekdüze gelen ofis mobilyası tasarımına bu kadar yenilik ve hareket katabildikleri için takip ve takdir ediyorum Nurus'u ben.
Yeri gelmişken hemen bu yıl başında iF Product Design Award 2009'da ödül kazanan Sema Sehpayı da hatırlayalım.
Uluslararası Red Dot Tasarım Ödülleri, tasarım adına dünya çapında kabul edilen bir kalite onayıdır. 1955 yılından bu yana endüstriyel tasarım, ambalaj tasarımı, reklam ve interaktif medya gibi tasarımın çeşitli dallarında verilen Red Dot Ödüllerinde bu yıl küresel durgunlukla yüzleşirken, rekabetçi olmak ve pazardan kopmamak için, yenilik yapma ihtiyacı başrol oynuyor. Önde gelen tasarım uzmanlarından oluşan bağımsız bir jüri paneli, katılımları değerlendirmek üzere bir araya gelerek sıradışı tasarım konseptlerini uluslararası itibara sahip “red dot” ile ödüllendiriyor.
dipnot: aylar önce çok beğenip, bir türlü yayınlayamadığım bu koltukları ödül vesilesiyle hemen yayınladım, rahatladım.

10 Mart 2009

think


Advertising Agency: KNARF, New York, USA
Creative Director: Frank Anselmo
Art Directors: Jeseok Yi, Frank Anselmo
Copywriters: Frank Anselmo, Jeseok Yi
Photographer: Billy Siegrist

"Türk'ün aklı ya kaçarken, ya "tuvalette"iken "demişler ya.evet pis bir laf oldu da yani tuvalet kağıdı sizin de aklınıza bu lafı getirmedi mi :)

duvar saati demişken



kelebekleri seviyorum, onların birgüne sıkışmış ama sınırsız özgürlükleri hoşuma gidiyor, kaldı ki sırtımda dövme olarak da taşıyorum. bunun konumuzla ilgisi var mı yok.
duvar saati demişken, kelebeklileri atlayamazdım.
duvar saatleri(ve daha da başkaları için) süper derlemeler ;dizaynlog 'ta
başka saatlere de bakalım derseniz; diamantini&domeniconi
saatlerden nasıl satın alacağız derseniz nuxx

07 Mart 2009

saatiniz 45'lik mi olsun 33'lük mü ?




bu vinyl plak duvar saatlerinin 7" ve 12" olanları var... harika bir fikir olmuş. böyle renk renk alsak da assak her bir duvarımıza :)
the grateful thread sitesine hayran kaldım.
bir de blogları varmış the grateful threadblog

03 Mart 2009

...

Kafamı çıkarıp dolaba kilitlesem bir haftalığına,
Karanlığına boş bir dolabın
Omuzlarıma bir çınar diksem kafamın yerine
Uyusam gölgesinde bir haftalığına…”
nazım hikmet ran

01 Mart 2009

pazar pazar..

2 gündür bitmeyen başağrısı ve kronik boyun agrısı sebebiyle yuttuğum ilaçlar, saat 23.00 e gelmeden sızmama neden oldu dün gece. zaten premenstrual sendrom nedeniyle bütün gün oscar törenindeki konuşmalara,ardından da ana haber bultenine ağlayıp bitap düşmüştüm.hal böyle olunca da,erken uyuyakalıp sabah erkenden uyandım. işin kötüsü başım ve boynum dün gece kadığı yerden ağrımaya devam ediyordu. olsun, yine de egeyle gidip market alışverişi yaptık, güzel bir kahvaltı hazırladık kendimize.hatta akşamüstü için tatlımızı beraber çırptık.cumartesi ve pazar günlari radikal ve taraf okumaktan daha keyifli ne olabilir? tabi ki eklerini okumak...bu hafta değişiklik yapıp ntv bilim dergisi de aldık. ama ege pek de yüz vermedi dergiye :)
sabahtan beri milk ve vicky cristina barcelona hakkında yazacaklarımı kafamda kurguladım durdum. ama şimdilik milk'in harika bir film olduğunu, sadece komunist bir eşcinselin hayatını anlatıyor olması bile izlemem için yeter sebep olsa da, sean penn'in mükemmel oyunculuğuna bir kez daha hayran kaldığımı söylemekle yetineceğim.mutlaka izleyin derim ben. iki filmi de birkaç kez daha izlenebilecekler listeme alacak kadar sevdim zaten.
bugun havva'ya çok yorgunum temizlik yapmam lazım, ne yapsam ? dedim.yapma salla dedi.yapmadım, oturuyorum öyle.ege'ye köfte kendime de kremalı patates yaptım, bol bol da abur cubur ve meyve yedik.
işte böyle bir pazar daha akşam oldu, okuma listeme düşenlerin bazılarına göz gezdirmek, çekmek istediğim fotograflar ve vermek istediğim pozları planlamak bugune dair birkaç şeydi..
birgün daha yaşandı,bitiyor...halen bir sürü şey arayan ve ne aradığından emin olamayan, tedirgin ve huysuz küçük kız, bu fırtınalar yanında sakin ve hoşgörülü olmaya çalışan özverili anne ve en azından neyi istemediğini çok iyi bilen sert kadın.içimde üç karakter, yorgun ama umutluyuz..
bir pazar sonlanıyor ve işte sonunda ilkbahar geliyor !

hideaki kawashima


'twist', 2004

'impossibility', 2008

'slip', 2006

'drops', 2004
kocaman gözler ve mermer gibi soğuk bir ifade..çok hüzünlü geldiler bana.
daha fazlası için ; buraya