23 Ekim 2009

Wind Beneath My Wings


Bette Midler - Wind Beneath My Wings

You are the wind beneath my wings.
Sanırım Ege'den cenazemde bunu çalmasını isteyeceğim. Burada da yazmış olayım.

07 Ekim 2009

abime



dikkat ağlak ve içimden geldiği gibi yazılmış bir yazıdır.

Dün sana telefon açtım, "Ege playstation istiyor, nasıl birşey alayım?" diye. Biraz önce arayıp "yolladım size" dedin. Ota boka ağlama haftası içince bulunduğumdan yine gözlerim doldu benim de, bir iki damla düştü klavyeye..

kafamda sana dair o kadar çok şey var ki; ne yazsam eksik kalacak..

küçükken astım nöbetlerinde nefessiz kaldığında bile enejini neşeni yitirmezdin, ben korkudan ağlardım oysa. doktorlar seni tedavi edemiyor diye kızıp "ben kendi kendimi iyileştiririm" diye doktor oldun. ufacık bir çocukken ben ve sen de henüz ergenlik çağındayken atlattık şu günleri, yirmibeş senedir (üniversite birinci sınıftan beri (!)) aynı kadına aşıksın, iki güzel oğluşa da müthiş bir babasın.
ortaokulda erkekler hakkında bana taktik verirken,"doktor olmak istemiyorum mimar olacağım","odtüye değil itüye gideceğim" dediğimde sonuna kadar destek olduğunda,ben ne yapacağımı bilmezken bana yol gösterdiğinde, verdiğim her kararın da arkasında oldugunda, minicik ege'yi içimden söküp atmama izin vermediğinde,ben sırf bulaşık yıkamaktan nefret ederim diye tutup kolumdan bana makine aldığında,boşanma sürecimde ve sonrasında bunaldığım anlarda benim ne kadar doğru birşey yaptığımı hatırlatıp cesaretimi toplamamı sağladığında,benim regl agrılarımdan ege'nin yükselen ateşine kadar her hastalığımızda "doktor özgü" olarak seni rahatsız edişimizde,üstüne üstlük saçma salak her ihtiyacımızla bıkmadan ilgilendiğinde,(itiraf ediyorum evet) bu dünyada kimseyi dinlemeyip kendi kafamın dikine giderken sadece arada senden tırstığımda,beni hep değerli,hep önemli ve hep güçlü kıldığında...seni ne kadar sevdiğimi söylemek isterim, söyleyemem.

sadece küçükken harçlıklarımı biriktirip sana verdim ve ekmek almaya senin yerine ben gittim diye, bana katlanılır mı be canım abim?

Doga İçin Çal


Doga icin cal ! / Divane Asik Gibi - Official Video from Doga icin cal on Vimeo.


Herkes gibi bana da Playing For Change projesini hatırlattı derken Doğa İçin Çal'da şu açıklamayı okudum;

Agaclar.net'ten Fırat Çavaş, doğdukları iller farklı, yaşadıkları mekanlar farklı, zevkleri, yaşama bakış açıları farklı 45 müzisyeni, varolan gerçekleri bir kez daha hatırlatmak için bir araya getirdi: Doğa için çal!
Doğa İçin Çal projesi, Playing for change ekibinin aylardır haberdar olduğu ve desteklediği bir projedir.
Doğa İçin Çal projesinde yer alan müzisyenlerin şarkılarını söylerken ya da çalarken çıkan yazıda yazan şehirler, o an çekim yapılan yer değil, müzisyenlerin doğum yerleridir.

dogaiçinçal
hem proje hem de kayıtlar nefis olmuş!
special thanks to bigu

04 Ekim 2009

Herhangi Bir Gün



Bu hafta sonu, bütün yıl olacağı gibi erken uyandık. Ege dersane sınavında çok başarılı olmuş (koltuklarım kabardı), en iyi sınıf olan sabah grubuna gidiyor. Çıkışta Antalya Müzesi'ne bir uğradık, ne zamandır gitmemiştik. Çoğu el yapımı gümüş yüzükten, seramiğe, deri cüzdana kadar bir sürü ürün satan, hem de ulaşılabilir fiyatlara satan d.ö.s.i.m.m satış mağazalarını özelleştirmişler. Müzenin güvenlik işi de çok olmuş özelleşeli. Şimdi sıra bilet gişelerindeymiş. İnanamadım, üzüldüm yine bu gidişata.
Elimde iki kitap var, onları okudum, iki tane film izledim, miyazaki'nin bende olmayan iki filmini daha aldım, iki bileklikten bir kolye yaptım, düşündüm, bir daha düşündüm. Düşünürken şunları daha da çok düşündüm.
Keki yakmaktan son anda kurtarsam da çok güzel olmuş, iki gündür bayılarak yiyoruz. Hatta Havva'ya da ikram ettik, kaç gündür gelmiyordu bize, özlem giderdik.
Herhangi bir hafta sonuydu, birçokları gibi. Tek farkı, Havva ile aldığımız scooterlı çantanın verdiği bir kaç saniyelik mutluluktu. Ama geçti tabi..Asayiş berkemal !!