Mesela her an ulaşılabilir olmak, her attığın adımın izleniyor olması, kendi ellerimizle kendi hapishanelerimizi yaratmak. Bu teknoloji beni yoruyor. Konforun bedeli akıl sağlığımız olmamalı.
Mesela rezidanslardan haz etmiyorum. Bahçesinde defne ağacı olan küçük bir eve tavım. Evinde istediği sıcaklıkta suyla kıçını yıkayabilen ama her an yağmurda son model arabasını sele kaptırma tehlikesiyle yaşayan mutsuz, öfkeli insanlarla dolu büyük büyük şehirlerdense; insan ölçekli, mutlu mutevazi bir kasabada olmak istiyorum. "Ne kadar konforluysam o kadar uygarım" safsatasından uyansa insanlar diyorum.
Her şeyi optimize etmek istiyorum. Çok mu?
Not: Görsel konuyla çok alakalı mı bilmem, sadece açmak istediğim kafe için kafamdaki görüntülerden biri...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder